Prostat Kanseri Nedir ve Belirtileri

Prostat Kanseri Nedenleri ve Belirtileri

Prostat Kanseri Nedir?

Prostat kanseri erkeklerde akciğer kanserinden sonra gelen en yaygın ikinci ölüm nedenidir.
Prostat kanseri genellikle çok yavaş bir şekilde gelişir ve bu hastalık nedeniyle gerçekleşen ölüm nedenlerinin altında çoğu zaman başka sağlık sorunlarının da birlikte gelişmesi yatar. Ancak erken teşhis ile bu hastalığın tedavisi mümkündür. Prostat kanserinin erken evrelerinde genellikle bir semptom görülmez. Ancak hastalık ilerlerken bazılarında prostatit ve  BPH benzeri idrar yapma ile ilgili semptomlar görülebilir. Hastalığın diğer bazı semptomları ise;

  1. Hastalığın kemiklere yayılması ile ortaya çıkan ağrılar; özellikle bel ve kalça bölgelerinde hissedilir. Bu evrede kansızlık, halsizlik ve iştahsızlık gibi diğer yayılmış kanserlerde de ortaya çıkan belirtiler de tabloya eklenebilir.
  2. İdrar ya da semende kan görülmesi

Erken dönemde semptomların görülmemesi ve kanser ile ilişkili olmayan hastalık belirtileriyle benzer semptomlara rastlanması nedeniyle prostat kanseri tanısının konması güçleşebilmektedir. Bu nedenle düzenli olarak hastalarda tarama yapılması oldukça önemli taşıyor. Prostat kanseri gelişme riskinizi ortaya koyan bir dizi nedenden bahsedilebilir:

  1. 50 yaş üzerindeki tüm erkekler prostat kanseri riski altındadır. Prostat kanseri ilerleyen yaşla beraber görülme sıklığı artan bir rahatsızlıktır.
  2. Babanız, erkek kardeşiniz ya da kan bağınız olan bir erkekte prostat kanseri görülmüşse sizde bu hastalığın görülme riski iki kat fazladır.
  3. Afrikalı Amerikalılar dünyada en yüksek oranda prostat kanserine rastlanan ırktır. Bu risk beyaz ırktan olan erkeklerin iki katına erişmektedir.
  4. Lif içeriği açısından zayıf, yağ oranı fazla ve kırmızı et bakımından zengin beslenme alışkanlıklarına sahip olanlarda prostat kanseri riskinin arttığı gösterilmiştir.

Prostat rahatsızlığı ile ilgili hiçbir şikayetiniz olmasa dahi rutin kontrollerde yaptıracağınız DRE(parmakla prostat muayenesi) ve PSA (prostat spesifik antijen)  testleri hastalığın erken evrede yakalanmasını ve tedavi şansı yakalamanızı sağlar . Eğer bu incelemelerde herhangi bir anormallik var ise mutlaka transrektal usg ( makattan yapılan özel bir ultrason) eşliğinde prostat biopsisi yapılmalıdır. Prostat biopsisi herhangi bir kesi ve dikiş olmaksızın özel dizayn edilmiş otomatik biopsi iğnesi yardımı ile yapılan , birkaç dakika süren ve hastanede yatmayı gerektirmeyen günübirlik bir işlemdir.

Prostat Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Erkeklerde en sık görülen prostat kanserinde doğru tanı koymanın tek yolu hastaya biyopsi yapmaktır. Fakat diğer organlarda her zaman çekilen bölümlerde şüphelenilen alanlar vardır ve o alanlardan bir parça alınabilmektedir. Prostatta ise diğer organlar gibi görüntü almak çok zordur. İkinci önemli nokta ise pratik olarak prostat biyopsisinin ultrason altında yapabilmesidir. MR veya tomografi altında yapmak çok zor olabilmektedir, MR altında biyopsi yapıldığı zaman sadece belirli noktadan biyopsi alınabilmektedir.  Klasik prostat biyopsisi artık yerini teknolojinin en üst seviye çıktığı füzyon biyopsiye bırakmaya başlamıştır. Klasik biyopsi yapılan hastadaki agresif kanserler atlanabilirken füzyon biyopsi ile hastadaki agresif kanserler belirlenerek doğru tedavi yapılabilmektedir. Özellikle agresif prostat kanserini atlamadan belirleyen füzyon prostat biyopsisi şu an ülkemizde başta Memorial Hastaneleri olmak üzere sayılı noktalarda yapılmaktadır. Hastalara prostat biyopsisi öncesi multiparametrik prostat MR’ı çekilmektedir. MR’daki görüntülerden prostat kanseri açısından şüpheli alanlar belirlenerek MR görüntüleri üzerinde işaretlenir. İkinci aşamada hasta uyutularak hastanın makatına ultrason probu yerleştirilir. Eski tipten farklı olarak yeni tip bu cihazlar ultrason görüntüleri ile MR görüntülerini üst üste getirmektedir. Normalde ultrason ile seçilemeyen prostat kanseri alanları bu sayede görünür hale gelmektedir. Prostat biyopsisi “rastgele değil” özellikle prostat kanseri açısından riskli alanlardan alınmaktadır. Bu yöntemde başta agresif seyirli (hızlı ilerleyen) kanser olmak üzere tüm prostat kanserleri daha yüksek oranda belirlenebilmektedir.

Prostat Biyopsisi Nedir?

Prostat biyopsisi, prostattan özel bir iğne ile bir parça alma işlemidir. Her ne kadar günümüzde teknoloji çok ileri noktalara gelse de; prostat kanseri tanısı halen prostat biyopsisi ile konulmaktadır. Biyopsi ile alınan prostat dokusu özel boyalarla işlem gördükten sonra mikroskop altında incelenir. Bunun sonucunda patoloji uzmanı, hastanın prostat kanseri olup olmadığını üroloji uzmanına rapor eder.

Günümüzde prostat biyopsisi mutlaka öncesinde prostat MR’ı (multiparametrik MR; 3 Tesla cihaz ile) çekilerek, MR’da saptanan şüpheli alanlara yönelik yapılmaktadır. Prostat biyopsisi günümüzde 2 ana gruba ayrılmaktadır. Bunlar klasik prostat biyopsisi ve füzyon prostat biyopsisidir.

Klasik prostat biyopsisi (eski tip):

Bu tip prostat biyopsisi ülkemizde irili ufaklı hemen her hastanede, genellikle üroloji uzmanı tarafından yapılan bir biyopsi çeşididir. Bu prostat biyopsi tekniğinde “sadece transrektal ultrasonografi” kullanılır (hastaya prostat biyopsisi öncesi MR incelemesi yapılmaz). Üroloji uzmanı, hastanın makatına ultrason probunu yerleştirir; ultrason cihazı prostat içinde kanser şüphesi taşıyan alanları göremez; sadece prostatın önü, arkası neresi; prostatın periferik zonu (kabuk kısmı) neresi onu gösterir. Üroloji uzmanı klasik prostat biyopsisi yaparken prostatın çeşitli yerlerinden “RASTGELE” genellikle toplam 12 parça alarak inceleme yapmaktadır.

Füzyon prostat biyopsisi (yeni tip): 

Özellikle agresif prostat kanserini atlamadan belirleyen füzyon prostat biyopsisi şu an ülkemizde başta Memorial Hastaneleri olmak üzere sayılı noktalarda yapılmaktadır. Hastalara prostat biyopsisi öncesi multiparametrik prostat MR’ı çekilmektedir. MR’daki görüntülerden prostat kanseri açısından şüpheli alanlar belirlenerek MR görüntüleri üzerinde işaretlenir. İkinci aşamada hasta uyutularak hastanın makatına ultrason probu yerleştirilir. Eski tipten farklı olarak yeni tip bu cihazlar ultrason görüntüleri ile MR görüntülerini üst üste getirmektedir. Normalde ultrason ile seçilemeyen prostat kanseri alanları bu sayede görünür hale gelmektedir. Prostat biyopsisi “rastgele değil” özellikle prostat kanseri açısından riskli alanlardan alınmaktadır. Bu yöntemde başta agresif seyirli (hızlı ilerleyen) kanser olmak üzere tüm prostat kanserleri daha yüksek oranda belirlenebilmektedir.

Prostat Kanseri Tedavisi Nasıl Olur?

Hastalığın tedavisi hangi evrede tanı konulduğu ve hastanın yaşı, genel tıbbi durumu ve tercihleri gözönüne alınarak planlanmalıdır. Genel hatları ile uygun hastalarda erken evrede cerrahi ön planda iken , radyoterapi ve ilerlemiş hastalarda hormon tedavisi ve kemoterapi seçenekleri de bulunmaktadır.

Hastalıktan korunma

  1. 40 yaşından itibaren yıllık olarak prostat kontrollerinizi yaptırın.
  2. Yapılan çalışmalarda fazla yağlı gıdalarla beslenenlerde prostat kanseri görülme riskinin arttığı ortaya çıktı. Diğer taraftan lifli gıdalar, soya proteini, meyve ve sebzeler, pişirilmiş domatesin de bu riski düşürdüğü görüldü.
  3. Kilonuzu kontrol altına alın. Obezitenin prostat kanserinin de içinde bulunduğu birçok kanser tipine neden olan faktörlerden birisi olduğu biliniyor.
  4. Düzenli egzersiz yapın.
  5. Sigara kullanmayın.
  6. Alkol tüketimini kısıtlayın ve kafeinden uzak durun.
  7. Çok fazla su tüketmeniz idrar kesenizin sık sık boşaltılmasına yardımcı olur. İdrar neredeyse berrak bir kıvamda olmalı.
  8. Düzenli olarak seks yapın. Prostatın içeriğinin atılmasının en etkili yolu boşalmadır.

Diğer korunma yolları konusunda doktorunuza danışınız.